Merhaba Özgür Zeynep Hanım, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1975 Yılında Ankara da doğdum. Öğrenim hayatım bu şehirde geçti. Psikolojik Danışman ve Yazarım. Ayrıca evliyim ve üç çocuk annesiyim. Bunların dışında edebiyat ve sanat aşığıyım. Tam bir hayvanseverim.
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Sizi kitap yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?
Söylediğiniz gibi bu bir yolculuk. Ben aslında kendimi bildim bileli bir şeyler karalarım. Bazen bir kaç dize, bazen küçük bir öykü, bazen bir söz,... İlk kitabım “Gülcan” 2019 yılında basıldı. Daha sonra çeşitli çocuk kitapları yazdım. Yazmaya hiç ara vermedim. Henüz yayınlanmamış halihazırda romanlarım var. Bu yolda devam etmeyi düşünüyorum. Bu kitabı yazmaya ise beni ailem ve sosyal çevrem yönlendirdi. Sanırım mesleğimin de etkisiyle, birilerinin bir sorunu olduğunu fark ettiğimde onlara destek olabilmek beni oldukça mutlu ediyor. Bu konuda iyi olduğuma dair de geri bildirimler alıyorum. Ben de daha fazla insana ulaşabilmek ve adına yaşamak dediğimiz yolculuk boyunca insanlara bir parça da olsa destek olabilmek istedim.
Yazarlık sizin için ne ifade ediyor?
Yazarlık söz ustalığı demektir. Ancak işin ustalık kısmı elbette çaba gerektiriyor. Ben her yaşamın tecrübelerle dolu olması açısından, çok kıymetli olduğunu düşünürüm. Bu sebeple de yaşantıları, ilişkileri gözlemlemeyi seviyorum. Aslında her insan bir öyküdür. Bu öyküyü, diğerlerinin duygu ve düşünce dünyalarına hitap edecek kıvama getirerek anlatabilmek ya da sunabilmek ise yazarların becerisidir.
Okurun beğenisini kazanan Yolculuk isimli kitabınız Alaska Yayınları’ndan çıktı, tebrik ederiz. Kitabınızda okurlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor?
Teşekkür ederim. Bu kitabın okuyucuya sürpriz oluşturacağını düşündüğüm bölümleri; bence içindeki etkinlikler olacaktır. Okuyucuların bu etkinlikleri yaparken kendilerini daha yakından tanıyacaklarını ve kendileriyle yüzleşmeler yaşayacaklarını düşünüyorum.
Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
John Steinbeck, Paulo Cohelho, Ursula. K. Le Guin, İrvin Yalom, J.Christophe Grange, Maeve Binchy, Ayşe Kulin, Doğan Cüceloğlu ... Daha pek çok sayabilirim. Çünkü yazmak kadar okumak da benim için vaz geçilmez bir alışkanlık. Her yazarın kendine has üslubu olması sebebiyle ayırt etmeksizin ilgimi çeken her kitabı okurum. Ancak başucu yazarım herhalde Paulo Cohelho olurdu. Özellikle Brida, Potobello Cadısı, Kazanan Yalnızdır. Beni en çok etkileyen kitapları olmuştur.
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
Yazmak, yazar için yemek, içmek, uyumak kadar doğal bir ihtiyaç ve yaşamsal bir rutindir. Şu an fantastik-bilim kurgu bir roman üzerinde çalışıyorum.
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
İnsanın duygu ve düşünce dünyasının gelişiminde, kitap okumanın önemi tartışmasız çok büyüktür. Ancak yeni toplumsal kuşağı oluşturan genç nesil, kitap okuma hususuna yeterince önem vermiyor. Bilinçli, farkındalıklı ve etkili bir yaşam oluşturabilmeleri için bu davranışı yaşamlarına katmalarını tavsiye etmek istiyorum.