Bir grup elitist ve çılgın *bilimsanının bir araya gelmesiyle başladı her şey. Düşünceleri ve amaçları yaşadıkları gezegeni, onu yok etmek isteyenlerden korumaktı fakat bunu başaramayacaklarını anladıklarında her şey için çok geçti.
Teknolojinin ve bilimin hızlı gelişimi bencilliği, kibri ve sonrasında milyarların öldüğü nükleer savaşları beraberinde getirdi. Kötülüğün hükmü, iyiliğin gösterdiği doğru yolun önüne geçmişti. Geriye tek çare kalmıştı, gezegendeki yaşamın yok olacağını anladıklarında üzerinde yaşayabilecekleri yeni bir gezegen arayacaklardı.
90 yıllık uzun bir süreçten sonra büyüleyici ve doğal güzelliklerle dolu Crio’yu bulduklarında, hiçbir şeyin istedikleri gibi gitmeyeceğini fark etmelerinin üzerinden çok da zaman geçmemişti. Çünkü onlar kötülükten kaçarken kötülüğün genlerinde saklı olduğunu unutmuşlardı. Yaşam; beraberinde getirdiği dengeyi kendi içinde saklı tutuyordu. İyilik olacaksa kötülük de olacaktı, önemli olan dengeyi bozmamaktı. Fakat her zaman olduğu gibi tek doğrunun kendi gerçeklerinden geçtiğini düşünenler de vardı. Bu kozmopolit yaşam şeklinin, sanların bütün alışkanlıklarını değiştirdiği; sır tutmanın kutsallaştırıldığı, hayat mücadelesinin ve tabuların ön plana çıktığı toplumda, elbette eski dünyanın alışkanlıklarından vazgeçememiş uyumsuz kişiler olacaktı. Onların iyi ve kötü yanlarını en uç örnekleriyle okuyacaksınız. Gelişen teknoloji ve bilimle, olgunlaşmanın doğru orantılı olmadığında gelişmişliğin nasıl vahşi bir silaha dönüştüğünü göreceksiniz. Ve her Şenol Ceviz kitabında olduğu gibi aksiyonu, macerayı, gizemi ve heyecanı iliklerinize kadar hissedeceksiniz.