Mehmet Kerim Ersan: Yazmak Sonsuz Olma Çabama Hizmet Ediyor

EdebiyatGazetesi.com olarak Arsien Krallığı kitaplarının yazarı Mehmet Kerim Ersan ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız?

Ben kimim? Bu benim de arayışında olduğum bir soru. Ama okuyucuların aklında bir şeyler canlanması açısından kısaca bahsetmem gerekirse Kars’ın ülke sınırında ücra bir dağ köyünde doğdum. Çocukluğumu burada geçirdikten sonra ülkemizin doğusundan batısına doğru akan yaşamım ardından beni farklı ülkelere sürükledi. Başka milletlerin kültürlerini görmek, deneyimlemek bugünki beni ortaya çıkardı.

Mehmet Kerim Ersan,Arsien Krallığı,soylesi,

Yazarlık sizin için ne ifade ediyor? Yazar olma yolculuğunuza kimler destek oldu?

Yazıyı ilk icat eden Sümerli taş ustası ne amaç ile icat etti bilmiyorum ama benim için yazı yazmak sonsuz olma çabama hizmet ediyor. Çünkü  bundan bin yıl sonra bile yazdıklarınızla birilerinin zihninde var olabilir, kısa süreli olsa da okuyucunun ruhunda yaşam bulabilirsiniz. Yazmaya daha doğrusu hayal etmeye annemin desteği ile başladım. Tüm bunlara vesile olduğu için burada bir kere daha kendisine çok teşekkür ederim.

Edebiyat yolculuğunuzu ve son kitabınızın ortaya çıkış sürecini anlatır mısınız?

Edebiyat yolculuğuma çocukken dinlediğim masallar ile başladım. Çocukken annemin uyumam için anlattığı masallar, tam aksine uykumu kaçırır o da sabırla anlatmaya, gerekirse masalları benim için uydurarak uzatmaya devam ederdi. Okul hayatımın ilk dönemlerinde annemin mevcut bilenen masalları değiştirdiğini fark etmem, kendi hikayelerimi hayal etmeme vesile oldu. Zaman içerisinde bu hayaller büyümeye başladı ve zihnime sığmaz oldu. Bunun üzerine küçük küçük notlar almaya başladım, ardından bu notlar birleşip kocaman bir hayal dağına dönüştü. Son kitabımda uzun yıllardır biriken bu hayal dağından düşen bir çığın sayfalara dökülen kısımları ile oluştu. İlk başlangıcının beş yaşımda annemin anlattığı bir hikayeden ortaya çıktığını söyleyebilirim.  Sonunu ise  yirmi yıl sonra Sibirya da soğuk bir gecede tamamladım. 

Kitabınızı okuyacak okurları neler bekliyor? Okurlarınıza neler söylemek istersiniz?

Kitabım hayal dünyamın fantastik-kurgu tarafının bir ürünü. Farklı bir gezegenin kalbinde başlayıp dünyamıza uzunan bir yolculuğu var. Tamamen kendine özgü kuralları ve canlıları olan, uzun soluklu maceralar barındıran bir kitap oldu. Belki bu söylediğim şeye kızanlar olacak ama bizim fantastik edebiyatımızda özellikle cinler, periler vb kalıplaşmış fantastik hikayelerinin aksine Türkçe yazılmış kendi özgü kuralları ve canlıları olan çok karakterli fantastik bir dünya oluşturmaya çalıştım. Bunu başardığımı görmek ve fantastik hikaye seven okuyuculardan güzel geri dönüşler aldığımı görmek beni çok mutlu etti. Fantastik sever yeni okuyucularında mutlu olacağını umuyorum.

Başucu yazar ve kitaplarınız kimlerdir/nelerdir? Yazar ve kitapların hayatınızda nasıl bir etkisi oldu?

Bir çok yazar sayabilirim ama benim için iki tanesi ön plana çıkar. Birincisi Cengiz Aytmatov. Hikayelerini canlı, cansız fark etmeden her türlü varlığın gözünden anlatmasını, sıradan basit bir olayın başka birisinin hayatında çok büyük etki yaratabileceğini göstermesini muazzam buluyorum ve çok keyif alıyorum.  İkinci olarak Gabriel García Márquez. Özellikle Yüzyıllık Yalnızlık kitabını kaç defa okudum bilmiyorum. Zamanın bir aile üzerinde etkilerini yavaş yavaş deneyimlemek, bir insanın yükselişine ve düşüşüne şahit olmak beni çok fazla etkiliyor.

İlk kitabınıza dair okur ve eleştirmenlerden nasıl dönüşler bekliyorsunuz?

İlk kitabım için şimdiye kadar geri dönüşler gayet güzel oldu. Özellikle dikkatli okuyucuların bıraktığım küçük detayları fark etmeleri ve geri dönüş sağlamaları beni çok mutlu etti. Ve yine kendimi ileri de çıkartacağım kitaplar için aldığım yapıcı eleştiriler sayesinde biraz daha geliştirmeme vesile oldu. Yeni okuyuculara da şimdiden kendimi geliştirmem için yapacakları eleştiriler için teşekkür ederim.

Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı?

Üzerinde çalıştığım birkaç kitap var. Ama öncelikli olarak 2007 yılında bir gazete haberinden yola çıkarak uzun yıllardır üzerine notlar aldığım yeraltı edebiyatına daha yakın olan birazda gerçek hayat üzerine kurgulanmış bir hikaye üzerine çalışıyorum. Umarım bittiğinde yine okuyucular tarafından güzel geri dönüşler alabilirim. 

Son olarak okuyucularınıza söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

İnsan zihni çok çok büyüleyici bir şey. Dünyanın en zengin insanı olabilirsiniz ve dünyayı karış karış gezebilirsiniz. Ama yine göreceğiniz şeyler dünyanın kendi doğası dışında bir şey olmaz. Fakat zihnimiz ile hiç bilinmeyen bir element uydurabilir, daha önce hiç görülmemiş, bir canlı kurgulayabilir ve daha önce hiç kimsenin koklamadığı bir çiçek türü hayal edebilirsiniz. Hatta kendi yapay dilinizi bile icat edebilirisiniz. Ama bunlar için okumalı ve hayal dünyanızı genişletmelisiniz.

1932-2024 © Edebiyat Gazetesi
ISSN 2980-0447