Doğru Konseptleri Doğru Zamanda Yapmak Gerekir

Tüm dünyada ses getiren organizasyonlarından tanınan Sahne Arkası-Backstage kitabının yazarı Metin Gökalp ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Merhaba Metin Bey, çoğu okurumuz sizi tüm dünyada ses getiren organizasyonlarınızdan tanıyor ama yine de okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Organizasyon olayına küçük de olsa 1976’da lise yıllarında bulaştım. O zamanlar çeşitli tiyatro evlerinden konsinye bilet alarak mensubu bulunduğum lise ve komşu lisede satıyordum. Toplu gruplar halinde tiyatro oyunlarını seyretmekle başladı her şey. Bu birazda İstanbul gibi bir şehirde maddi durumumu ikame etme amacı içeriyordu. 1978 yılında üniversite eğitimi için gittiğim Almanya’da öğrenim esnasında amatör olarak başlayan Konser, Tiyatro, şov gibi etkinliklerim daha sonra MC Entertainment adlı bir kurum bünyesinde daha da büyüyerek profesyonel bir karaktere büründü. Büyük başarılara imza atarak her gün daha büyüyen ve Avrupa’daki Türk seyircisinin beğenisine mazhar olan bu işe 30 yılın sonunda son vererek yetiştirdiğimiz gençlere bayrağı teslim ettim. 

Metin Gökalp

Avrupa’da kültür sanat kervanına katılma hikâyenizden kısaca bahseder misiniz? 

Yıl 1986. Daha önce “Gurbet Kervanı Halk Konserleri” adı altında birkaç yıldır organize edilen bir turnenin Frankfurt şehri konserini organize etmekle başladı Avrupa Turneleri serüveni. Turnenin en başarılı şehri olmuştu. Buradan aldı yürüdü olay. Daha sonraları kendim özgün Turneler organize etmeye başladım. İlk Turnem rahmetli Barış Manço ile başladı. Süreç içerisinde tiyatro oyunlarına ve Güldürü şovlarına ağırlık vermeye başladım. Konser olarak da özel kişilere ve farklı konseptlere yöneldim. Sağlanan başarılar sonucunda birçok Alman ve Türk kuruluşları tarafından ödüllere layık görüldük. 30 yılın sonunda bize layık görülen Avrupa’nın en başarılı organizasyon şirketi ödülü, bir anlamda emeğimize biçilen değeri ifade etmekteydi.

Yazarlık sizin için ne ifade ediyor? Yazar olma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Bu yolculukta size kimler destek oldu?

Bu yolculukta hiç kimseden destek almadım. Turne sürecinde hep bir gün yazmayı hayal etmiştim. Ancak hiç not almadım. 30 yılın sonunda jübile yapma kararı alınca turne anılarını yazmaya karar verdim nihayet. Bu çok kolay olmadı. Önce yazacağım konuları ana başlıklarıyla tespit ettim. Sonra hafızamı zorlayarak olayları yazdım. 30 yıl zarfında yaşananları hep yakın çevreme anlatageldim. Bu da olayları anımsamama yardımcı oldu elbet.  Bu bir denemeydi belki de. Hâlihazırda yazdığım bir de roman var. Onun basım çalışmaları devam ediyor. Yazarlık benim için bir iddia olmaktan çok, duygu ve düşüncelerimi ifade etmek anlamı taşıyor. Biraz olsun takdir görürse bu serüven devam edecek diye düşünüyorum.

Tavsiyem; doğru konseptleri doğru zamanda yapsınlar. Bilet fiyatlarını abartmasınlar.

Sahne ArkasıBackstage kitabınızda 30 Yıllık Avrupa turneleri ve anılarınızı akıcı bir şekilde okuyucuya başarıyla aktarmışsınız. Kitabınızı okuma fırsatı bulamayanlar için sormak istiyorum. Meslek hayatınızda sizi en çok mutlu eden ve en çok üzen birer olaydan kısaca bahseder misiniz?

Beni en çok mutlu eden şey, sahneyi bırakmış olan Zülfü Livaneli’yi ikna ederek “Avrupa Veda Konserleri” adı altında Avrupa’da yeniden sahneye çıkmaya ikna etmekti. Bu vesile ile Zülfü Livaneli kendi hayatında önemli yeri edinen Avrupalı Türk hayranlarına teşekkür etme fırsatı bulmuş oldu.

Beni en çok üzen olaysa, “Pir Sultan Abdal” Avrupa turnesi idi. Anadolu’da gelmiş geçmiş en büyük halk ozanlarından olan Pir Sultan Abdal’a yakışır bir cast ve oyun olmamasıydı. Bu konuyu detaylıca kitabımda yazdım. Bir iki cümleyle ifade etmek pek de olası değil. Kitaptan etraflıca okumak daha doğru olur.

Avrupa’da bir nevi kültür elçisi olarak çalışmaktan en çok zevk aldığınız sanatçılar kimlerdi?

Biz zaten genelde duruşu olan, benimsediğimiz kişiler ile çalıştık. Bu anlamda bütün sanatçılarımızla çalışmaktan zevk aldık. Burada birini veya ötekini öne çıkarmak etik olmaz. Ancak bazı sanatçılarımızla iş dışında da dost olduk. Levent Kırca, Ferhan Şensoy, Genco Erkal, Ferhat Göçer ve Barış Manço bunların başında gelir.

Organizasyon sektörüne ilgi duyan gençler için önerileriniz nelerdir?

Onlara tavsiyem; doğru konseptleri doğru zamanda yapsınlar. Bilet fiyatlarını abartmasınlar. Aşırı ticari olmaktan çok, kültür-sanat ve eğlence faktörlerini önde tutsunlar.

Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?

Bir roman yazdım. Şu anda baskı çalışmaları aşamasında. 1400’lü yılların bir destanı ve seferberlik dönemi bir hikâye ile günümüzün bir hikâyesini harmanlayan bir roman olacak bu. “Üç Memo” adlı bu kitapta yer yer tarihe ve felsefeye dair notlar da yer alacaktır.

Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Onlara “Sahne Arkası”nı okumayı tavsiye ediyorum. İçinde güzel anılar ve sanatçılarımızın farklı dünyalarına dair notlar var. Yer yer trajikomik olaylara da yer verdim. Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık döneminde bir gösteride kendisi ile ilgili yaşanan olay bunlardan biri. Kitabı okuyanlardan aynı zamanda web sayfama (www.metingokalp.com) yorumlarını yazmalarını önemsiyorum. Bu gelecekteki projelerimde bana ışık tutacaktır.

Konuşan: İlhan Kılıç / Almanya

1932-2024 © Edebiyat Gazetesi
ISSN 2980-0447