2023 Uluslararası Booker Ödülü’nün kısa listesine girmeyi alnının akıyla başarmış olan Cheon Myeong-Kwan’ın Lotus Kitap tarafından 2. Baskısı yapılan ‘Balina’ adlı bu romanı Tayfun Kartav’ın Korece’den çevirisiyle Türkçeye kazandırıldı. Aynı zamanda yazarın Türkçeye kazandırılmış ilk romanı olan ‘Balina’ oldukça hacimli, her yönüyle dopdolu, akıcı ve kesinlikle tatmin edici bir kitap.
Romandaki büyülü gerçekçilik en basit sahnelerde bile gizli manaların olduğu hissini veren eğlenceli kurguyla bezenmiştir. Kore’nin modern toplum öncesinden post modern topluma hızlı geçişinde yaşadığı inanılmaz değişimlere yeni bir ışık tutan destansı boyutlarda bir macera ve hicivdir bizi bekleyen. Ataerkil Kore toplumunda kadın olarak bir kahramanın başından geçen özgün peri masalı kıvamında sürükleyici bir hikâyenin izini sürüyoruz sayfalar arasında.
…Savaşın bitmeye yüz tuttuğu yıl kışın, dilenci bir kadın tarafından at ahırında dünyaya getirildi. Doğduğu gün yedi kilo olan vücudu, daha on dört yaşına basmadan yüz kiloyu geçti. Dilsizdi, kendine özgü dünyasında bir başına, kimsesiz büyüyerek üvey babası Mun'dan tuğla pişirmenin bütün inceliklerini öğrendi…
İlk başlarda Kore’nin ücra bir yerinde geçen hikâye, birbirine bağlı üç karakterin ayak izlerini takip ederek ilerliyor. Tuğlaların nasıl pişirildiği, şamanların kut denilen ayinleri nasıl gerçekleştirdikleri, erkek egemen toplumda tek başına ayakta durmaya çalışan bir kadının hem manevi hem fiziksel dönüşümü ya da çöküşü, Chunhee adlı Kızıl Tuğlaların Kraliçesi hakkında merak uyandıran bir kurguyla her şeyi bütün çıplaklığıyla anlatmaya çabalayan, okuyucuyla diyalog kurmayı deneyen bir hikâye anlatıcısının muazzam çalışması söz konusudur. Yazar bu kitapta okuyucusunu sıkmamak için onunla belirli aralıklarla konuşmayı da denemektedir. Kitabı okurken dikkat edin, anlatıcı hiç beklemediğiniz bir şeyden bahsedebilir yahut size sorular da sorabilir…
Okyanusta tesadüfen gördüğü bir balinanın ihtişamından etkilenerek peşinden koşup akıl almaz ve esrarengiz olaylar girdabının içinde bulur kendini Geumbok. En yakın ve tek arkadaşı olan bir fille müstesna bir iletişim kuran dilsiz kızı Chunhee, bal arılarını ıslığıyla kontrol eden sokur gözlü bir kadın… Ve daha nice esrarengiz, baş döndürücü kahramanlar… Kore’nin gelmiş geçmiş en iyi hikâye anlatıcılarından biri olarak kabul edilen Cheon Myeong-Kwan’ın sürprizler ve yer yer kara mizahla dolu sürükleyici bir kurgusuyla karşı karşıyayız.
‘Balina’ Kore tarihiyle birlikte akıp giden soluksuz bir maceradır esasında. Yaşama, ölüme, özgürlüğe, şiire, gazele, özleme, kişinin kendini gerçekleştirmesine, şiddete, aşka, savaşa, mücadeleye, ihtirasa, fanteziye, geleneğe, kültüre, bireyin kendisi olabilmesine; Kore’nin Şamanizm gibi mistik kültürel kalıntılarına, tuğlalara, şamanlara ve daha nice nice unsurlara dair büyülü ve grotesk bir destandır ‘Balina’.
Şiddet, tutku, yetişkin romanlarından çıkma sahneler, grotesk bedenler bu kitabı hem yer yer esprili hem de ciddi manada insancıl kılıyor. Kitaptaki birçok karakter rüyalarınıza bile girebilecek türden akıl almaz özelliklere sahiptir. Ana karakter Geumbok asla önlenemez bir girişimci, kendine odaklı bir bireyci ve çelişkilerle dolu bir insanken aynı zamanda kurnaz, saf; sevgi ve şiddet dolu karmakarışık bir yapıya sahiptir. Ne var ki hikâye Geumbok’tan ziyade gerçekten trajik bir azize olan ve hayatta kalmayı başaran Chunhee’nin hikâyesidir.
Düşmanca bir dünyada kendince yolunu bulmaya çalışan bir kadının ve onun gölgesinde okunan daha nice Koreli kadının hikâyesidir aslında anlatılanlar. Hem sihir hem mizah dolu bir hikâye ve aynı zamanda bütün zıtlıkları kendinde toplamış karakterlerin yaşam mücadelesini anlatmaktadır. Ataerkil toplum, kitabın başında bir dişi olarak sunulan kadın karakteri en nihayetinde fiziksel bir erkek olmaya bile zorlamıştır. Ne var ki bu bedensel dönüşüm inanılmaz bir kurguyla ve muhteşem bir mizah anlayışıyla ortaya serildiğinden akılda kalıcı, vurucu bir okuma şöleni sunmaktadır.
Bu kitabın en bariz özelliklerinden birisi de okuyucu üzerinde bıraktığı etkidir. Unutulmaz anlar, unutulmaz sahneler film izler gibi akıp geçmektedir. Hiç şüphesiz ihmal edilen, ötekileştirilen, yalnız ve konuşamayan Chunhee’nin trajedisi bu dokunaklı hikâyelerden sadece biridir… Hatta bir fil bile var ki bu filin hikâyede gerçekten olup olmadığı ya da sadece Chunhee’nin hayalinde canlandırdığı bir karakter olup olmadığı bile yaratıcı bir kurgunun alametlerindendir. Chunhee’nin fil ile arasında geçen konuşmalar, duygu yoğunluklu atmosferin okuyucuya verdiği etki inanılmaz ölçüdedir. Yer yer ağlayacak, yer yer kahkaha atacak yer yer de derin düşüncelere dalacaksınız. Bu kitabın etkisinden kurtulmanız kolay olmayacaktır.
Kore'nin önemli edebiyat ödüllerinden 10. Munhakdongne roman ödülünün sahibi ve hikâye anlatıcılığıyla nam salmış Cheon Myeong-Kwan'ın bu özgün romanında akıcı bir hikâyenin izini süreriz. Mistik mekânlarda geçen olaylar, köyde yetişen Geumbok'un kasabada girişimci olmasına dek uzanan inişli çıkışlı hayatı, onun ilginç kızı Chunhee'nin hayatta kalma mücadelesi ve ana ile kızının etrafında beliren enteresan karakterlerle birlikte hikâye, nefes kesici bir anlatımla ilerlemektedir…
Cheon Myeong-Kwan'ın insan arzularını fırtına gibi şiddetli ve yıkıcı bir biçimde betimlediği bu romanındaki olaylar silsilesi, karakterlerin iç dünyası ve mekân tasvirleriyle birlikte âdeta film izler gibi hızlı bir şekilde akıp gitmektedir. Şiddet, ölüm, duygusal patlamalar, efsaneler, yetişkin çizgi romanlarından sahneler ve bütün bunların esprili bir dille anlatıldığı titiz bir çalışmadır okuduğumuz.
Kızıl tuğlaların kraliçesi namıyla bilinen, insanüstü keskin sezgilere sahip ve filden başka bir arkadaşı olmayan Chunhee'nin ya da namı diğer Kızıl Tuğlaların Kraliçesinin nefes kesici yaşamı hem gerçekçi hem de yarı fantastik öğelerle iç içe geçmiş gizemli bir atmosferde anlatılmaktadır.
Balina adlı bu romanıyla Kore edebiyatında gelmiş geçmiş en iyi hikâye anlatıcılarından biri olarak nam salan, 2023 Uluslararası Booker Ödülü’nün kısa listesine girmeyi de hakkıyla başaran usta anlatıcı Cheon Myeong-Kwan'ın bu muazzam eserini mutlaka okumanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.