Merhaba Ercan Bey, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Adına nice şiirler yazılmış İstanbul şehrinde yaşamaktayım. 2017 yılından beri kamuda sağlık sektöründe çalışıyorum. Boş zamanlarımı yeni yerler gezerek geçiriyorum doğada vakit geçirmeyi seviyorum. Son olarak kitap okumayı ve tabi yazmayı seviyorum.
Yazarlık sizin için ne ifade ediyor? Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Bu yolculukta size kimler destek oldu?
Her zaman bir şeyler yazma isteğim vardı, kendimi bildim bileli yazarım. Yeri geldi günlük hayatımı yazdığım zamanlar oldu. Yeri geldiğinde de hayallerimi yazdığım zamanlar oldu. Doğru veya yanlış bildiklerimi yazdığım zamanlar da oldu. Kitap haline getirme fikri ise; benimle aynı duyguyu hisseden, aynı düşüncede olanlara yalnız olmadığını söylemek istediğim için oluştu. Kısacası yazmak benim için her şey diyebilirim. Yıllar sonra ben ölsem bile yazdıklarımı hisseden birilerine dokunmak istiyorum. Bana destek olan, hayatta tek değer verdiğim arkadaşım, dostum, sırdaşım dediğim ablam Gülcan Kaya’dır.
Eylül’ü Beklemek isimli romanınız Alaska Yayınevi’nden çıktı. Tebrik ederiz. Kitabınızdan biraz bahseder misiniz? Böyle bir konuyu ele almak aklınıza nasıl geldi?
Eylül’ü beklemek kitabımı kısacası şöyle anlamak isterim. Her insan hayattan ve insanlardan bir şeyler bekler. Ben de o insanlardan biriyim. Bu kitaba başlarken beklentilerim vardı. O yüzden kitabın adı Eylül’ü beklemek koydum. Kitabı bitirme aşamasında şunu fark ettim ki; beklentim kalmamış artık bir beklenti içerisinde değilim. Umarım okuyanlar bunu hissederler.
Kitabın konusuna gelecek olursak; kitabım bir çocuğun günlüğünü anlatıyor. Mami yani kitabın kahramanı ve Eylül’e çocukken yaşadığı temiz duyguları anlatıyor. Kitabın başkahramanı Mami büyüdüğünü fark edip çocukken yaşadığı acı dolu hayatıyla yüzleşmek yerine o acılar ile kaçtığını fark ediyor. Acı da olsa yüzleşiyor ve kitabın sonunda o da mutluluk ile tanışıyor.
Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
Yaklaşık bir yıldır iki kitabım yayımlandı. İlk kitabım “Yol Ayrımı” oldu. Bu kitabı yazarken yol ayrımındaydım ve kitabın adını da yol ayrımı koymak istedim. Bazen siz istemeseniz bile yollar siz fark etmeden ayrılıveriyor ve siz yalnızca izlemek zorunda kalıyorsunuz. Kitaplarımı yayımlandıktan sonra hayata daha olumlu şekilde bakmaya başladığımı fark ettim. Hayatıma farklı bakış açılarına sahip insanlar girdi. Herkesten bir şeyler öğrendim ve bu beni daha da mutlu etti.
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
Üzerine çalıştığın yeni bir kitabım var. Açıkçası kitap beni nereye götürecek henüz hiçbir fikrim yok. Sadece yazarken kendi yolunu belirleyeceğini düşünüyorum.
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Okuyucularıma kısa da olsa bir şeyler söylemek isterim. Tecrübe her şeydir. Denemekten ve yaşamaktan sakın vazgeçmeyin. Hayatımız boyunca dönem dönem mutsuz olmamız gerekiyor. Bunun nasıl veya kim tarafından geldiğinin bir önemi olmamalı. Mutluluğun ne denli değerli ve güzel olduğunu anlamamız için mutsuz olmamız gerekiyor. Hayatımızın bazı dönemlerinde insan tanımaktan korkmayın. Unutmayın; herkes bir şeyler öğretmek için hayatlarımıza dokunur.
Son olarak hata yapmaktan çekinmeyin. Doğruya bazen yanlış yaparak ulaşılır. Ve özellikle yalnız olmadıklarını söylemek istiyorum. Bazen kendinizi çok değersiz ve yaşamaya değer görmeyebilirsiniz ama emin olun sizden daha kötü hisseden birileri daha var. Yalnız değilsiniz.
No comments
Post a Comment