Merhaba Azad Ersin Bey, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Aslen Ardahanlıyım. Doğma büyüme İstanbulluyum. İlkokul , ortaokul ve liseyi İstanbul'da bitirdim. Çeşitli gazete ve televizyon kanallarında program ve köşe yazarlığı yaptım. Son yirmi yıldır Avrupa'da yaşıyorum.
Yazarlık sizin için ne ifade ediyor? Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Bu yolculukta size kimler destek oldu?
Yazarlık benim için eserlerimin okunması ve değer bulmasıyla anlam kazanıyor ve heyecanlandırıyor. Yazma yolculuğum Avrupa'daki yazar arkadaşlarımın yazarlık yönümü keşfederek beni teşvik etmeleriyle başladı. Avrupa'daki göçmenlerin hayat hikayesini yazarak ilk adımı attım. Bu yolculukta Avrupa'da yaşayan yazar arkadaşlarımın büyük desteğini gördüm
Düşkün Kadın isimli romanınız Alaska Yayınlarından çıktı. Tebrik ederiz. Yaşanmış gerçek bir hikâye olduğunu biliyoruz. Kitabınızdan biraz bahseder misiniz? Böyle bir konuyu ele almak aklınıza nasıl geldi?
Düşkün Kadın gerçek bir hayat hikayesi. Küçük yaşta zorla evlendirilmek istenen genç bir kadının evden kaçarak hatalarıyla, hayatın zorluklarıyla mücadele edip kaderini değiştirmesiyle başladı. Baharın hayat hikayesini dinledikten sonra yazmaya karar verdim. Bu hikayeyi, ailelerin çocuklarının üzerinde baskı unsurunu görmelerini sağlamak için yazdım.
Başucu yazar, şair ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
Özellikle Mehmet Uzun , Orhan Pamuk, Yaşar Kemal gibi büyük ustaların yazarlık kimliğime almamda büyük etkileri oldu. Genelde romanların gerçek yaşanmış hayat hikayelerinden alınışına göre okuyacağım kitapları tercih ettiğimi söyleyebilirim Şunu kendime felsefe olarak edindim: Herkesin bir hikayesi var. Amacım, insanların bu romanları okuyarak kendini görmelerini sağlayabilmek.
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
Mezopotamya'da yaşanan bir aşk hikayesi üzerine bir çalışmam var. Bunu okurlarımla paylaşmanın heyecanını yaşıyorum. Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı , MEM ile Zin gibi eserler geçmişten günümüze yaşatıldıysa ben de Ahmet ile Tellin'in aşkını sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum.
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Malesef Türkiye'de okuma oranının çok düşük olması can sıkıcı bir durum. Okuyucularından okudukları eserlerin özellikle genç nüfusa yaymalarını rica ediyorum.