31 yıl önce bugün…
Acı bir çığlıkla dünyaya gelmemle başladı
Hayat yolculuğum…
İnsan hayata “merhaba” derken
Kaderini belirleyemezmiş!
Çünkü bazı yazılar asla silinemez…
Bu hayattaki en ağır yükler yazıldı ömrüme…
Düştüm kalktım, düştüm kalktım, düştüm kalktım…
Bir gün düştüm hiç kalkamadım!
Küçük bir çocuktum, büyümek zorunda kaldım.
Bu da geçer sandım,
Sadece kendimi kandırdım.
Hani “bir umut içindir” ya yaşamak…
İşte ben hep o umuda inandım,
Sonra bir hayale sığındım,
Acırken canım; bir şarkı mırıldandım,
Yaşama sımsıkı sarıldım.
Yıllar geçti üzerinden…
Koyu zamanlar rıhtımından yol aldım,
Fırtınalar ortasında kaldım,
Ezildim, büzüldüm, eğildim gittim,
Öyle bir vurgun yedim ki;
Nefesim gitti nefesim!
Derler ki “insan nefessiz yaşayamazmış”.
Yaşadım arkadaş yaşadım!
Acıya acıya Anka kuşu gibi yandım küle döndüm,
Umut etmekten vazgeçmedim,
Dört dörtlük bir mücadele sonunda;
İnsanların “umut arayışlarına” örnek oldum.
Yaşamak gece karanlık bir yolda yürümek gibi,
Kolay mesele değil ki!...
Önemli olan ayın ışığına tutunarak;
Aydınlık zamana ulaşabilmektir.