Merhaba Hamid Bey, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1989 yılında Diyarbakır’da doğdum. Diyarbakır’ın merkezinden sayılırız. Vaktiyle bir iki köy vardı gittiğimiz ve büyüklerimizin yaşadığı. O köyler de yine merkeze bağlı köylerdi. Ortaokul ve lise öğrenimini Diyarbakır’da tamamladım. 2009 yılında liseden mezun oldum. Daha sonra Erzincan üniversitesinde Sosyal bilgiler Öğretmenliği bölümünden 2014 yılında mezun oldum. Aslında en başta ilahiyat okumam gerekiyordu ancak o tarihlerde İlahiyat fakültesini kazanmak epey zordu ve ben de İmam Hatip mezunu olmadığım için, benim gibi düz lise mezun olanlara ekstra puan verilmiyordu. Erzincan’da Eğitim Fakültesinden mezun olduktan sonra Dicle Üniversitesi İlahiyat Bölümü’nü okuyup buradan mezun oldum. Şu an Osmaniye ilimizde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği yapmaktayım.
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Sizi dini araştırma alanında yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?
Yazmaya ilk olarak 2009 tarihinde sanal alemde başladım diyebilirim. Aslında nesir yazarlığı değil de şairlik geçmişimiz epey eskidir. Şiir yazmaya ilkokul 5. Sınıfta iken başladım. İki tane şiir defterini dolduracak kadar şiir yazdığımı hala hatırlarım. Yani 2003 yıllarında şiir yazmaya başladım. Sonra şiir yazmaya uzun bir müddet ara verdim. Son bir senedir ise tekrar şiir yazmaya başladım. Dini konularda okuyan bir aileden gelmekteyim. Yine dini meselelerdeki araştırma ve tespitleri Facebook’ta yazıyordum. Orada samimi bazı takipçilerim vardı. Facebook’ta paylaşım yapmayı 2020 tarihinde sonlandırdım.
Bu yolculukta size kimler destek oldu?
Aslında kendimi bildim bileli okurum. İlk okul birinci sınıfta iken babam bana Cin Ali serisini almıştı. Ailemin diğer fertleri de özellikle dini kitaplar ve hikayeler satın alır, okurlardı. Bu sebeple ailemin, okumayı ve yazmayı sevmemde büyük etkisi vardır. Bahsini ettiğim Cin Ali serisini çok sevmiş ve defalarca okumuştum. Yetmemiş sınıf dolabındaki diğer hikaye kitaplarının çoğunu da okumuştum. Kitaplara ve araştırmaya karşı özel bir merakım vardı. Malumdur ki merak ilmin hocasıdır. Üniversite yıllarında ise yazıp çizdiklerimi daha geniş ortamlara taşımaya karar verince sanal alemde yazma yolculuğumuz da bundan sonra başladı.
Kainatta insan hayatına mesken yedi Dünya ve paralel evrenler konusuyla birlikte Hadis, tasavvuf, Deccal ve Süfyani, Mehdi ve Yemani, Cehcah ve Kahtani, Nüzul-i İsa, Yec’üc ve Me’cüc, Dabbet-ül Arz gibi ahir zaman alametlerini asrımıza bakan yönleriyle irdeleyip yaşanan tarihsel olaylarla irtibatlandırdığınız eseriniz Ahir Zamana Yolculuk kitabınız Alaska Yayınları’ndan çıktı. Tebrik ederiz. Bu kitabın ortaya çıkış sürecinden bahseder misiniz?
Kitabı okuyan takipçilerimiz de göreceklerdir ki kitabımızda onlarca değişik konu mevcuttur. Konu sınırı neredeyse yok gibidir. Çünkü bu konuların hepsini Facebook hesabımızda yazıp çizdim. Hepsi yıllar süren bir araştırma ve incelemenin ürünüdür. Bu konuları yazarken ilerde bir araya getirip kitaplaştırmak gibi bir düşüncem yoktu. Ancak Yücel Gökpınar ve İsmail Can gibi öğretmenlerimizin tavsiyesiyle bütün bu konuları bir araya getirip kitaplaştırmaya ve nihayetinde bastırmaya karar verdim.
Kıyamet hakkında düşünceleriniz nelerdir? Sizce kıyamet alametleri bir bir gerçekleşiyor mu?
Kitapta da ayrıntıları ile izah ettiğimiz üzere kıyamet alametlerinin birçoğu aslında gerçekleşmiştir. Çünkü kıyamet alametleri hadislerini değerlendirirken daima gelecekte yaşanacak olaylara bakarız. Sanki kıyamet alametleri hiç vuku bulmamış gibi. Halbuki biraz da geçmişe bakmamız gerekir. Geçmişe baktığımızda hadislerde haber verilen alametlerin büyük bir kısmının gerçekleştiğini görebiliriz.
Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
Okuduğum bütün eski kitaplardan etkilendiğimi söylersem daha doğru olur. Çünkü kadim zamanlarda yaşamış bütün İslam alimleri ve onların eserleri bizim için birer pırlanta ve geleceğe ışık tutan ayna hükmündedir. Ancak burada önemli olan, kitabın içeriğine göre bu aynanın hangi tarafa ve hangi zamana çevrileceğini bilmektir. Bunu yapabildiğimiz vakit ayna tefsir ve rehber hükmüne geçecektir. Aksi halde yolunuzu şaşırırsınız.
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
Şu aralar oldukça popüler bir konu olan Paralel Evrenler ve Yedi Dünya konusu üzerinde çalışıyorum. Yine ileriki tarihlerde tarihi olayların ağırlıkta olduğu başka bir eser üzerinde de duracağız. Bir iki şiir kitabının tamamlanması da söz konusudur.
Son olarak ahir zamanda yaşayan inançlı okurlarınıza neler söylemek istersiniz?
İslam dinini medyatik şahıslardan değil, bu dini paraya ve ticarete alet etmeyen sağlam kişilik ve karakter sahibi eski ulemadan öğrenmemiz gerekir. Çünkü kişilik ve karakter her şeyin üstündedir. Tabi eski tarihlerde de dini kullanan hoca takımı vardı. Ancak dürüst karakterleri ile bizlere rehber olacak alimlerimiz de epey çoktur. Kitabımızı okuyanlar bu alimlerimizi daha iyi tanıyacaklardır.