Merhaba Kerem Bey, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1978 yılında İstanbul Beykoz’da doğdum. Eğitimlerimi İstanbul’da tamamladıktan sonra 2000-2016 yılları arasında Çırağan Palace Kempinski otelinin ön büro departmanında çalıştım. Uzun yıllar Les Clefs d’Or üyesi olarak concierge mesleğini icra ettim. Daha sonraki senelerde farklı 5 yıldızlı otellerin Concierge Müdürlüğünü üstlendim. Bir dönem Les Clefs d’Or Türkiye Derneğinin Yönetim Kurulu üyesi ve Eğitim Komitesi Direktörü oldum. Bu süre içinde Concierge mesleğinin tanıtımı için onlarca firma ve binlerce katılımcıya eğitimler verdim. Dünyada ve Türkiye’de ilk defa, İstanbul Kültür Üniversitesi iş birliği ile müfredatlı olarak concierge dersini öğrenciler ile buluşturma şansına ulaştım. Halen “Concierge”, “Misafir Memnuniyeti”, “Uluslararası Otelcilik Standartları”, Yorum-Şikâyet Yönetimi” ve “Turizmde İletişim Sanatı üzerine eğitimler ve danışmanlık vermekteyim. Evli ve 3 çocuk babasıyım.
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Sizi kitap yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?
Ben Conciergeyim. Türkçede bu mesleğin karşılığı yok. Misafirlerine üst segment kalite ve hizmet vermeyi hedefleyen konaklama işletmelerinin olmazsa olmaz bölümü. Concierge dünyada 1800’lü yıllarda başlamış. 1920’li yıllarda Fransa ve Avrupa’da popüler olmuş. 1952 yılında uluslararası bir dernek olarak tüm dünyada bilinmiş ve tanınmış. 2000 yılından beri bu meslek ile iç içeyim. Türkiye’de concierge derneği 2003 yılında kuruldu. Derneğimizin eğitim komitesi direktörü olarak uzun yıllar farklı lüks hizmet veren işletmelere eğitimler verdim. Bu süreçte anladım ki tanıtımlarımız çok eksik. Les Clefs d’Or Türkiye Derneği ve İstanbul Kültür Üniversitesi iş birliği ile dünyada ve Türkiye’de ilk defa müfredatlı olarak “Concierge” dersi planladık ve öğrencilerimize bu mesleğin tüm inceliklerini anlatabilme fırsatı yakaladım. Ancak yeterli olmadığını hissettiğim için kitabını yazmak istedim ve hayalim gerçek oldu. Şimdi huzurlarınızda.
Bu yolculukta size kimler destek oldu?
Gerçeği söylemek gerekirse “hiç kimse”.
Türkiye'nin ilk ve tek Concierge kitabınız Alaska Yayınları'ndan çıktı tebrik ederiz. Çoğu okuyucumuzun ilk kez duyduğu bir meslek. Öncelikle okuyucularımıza bu meslekten bahseder misiniz? Ayrıca kitabınızda okurlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor?
Yukarıda da tarihini açıklamaya çalıştığım gibi değişim dinamikleri gayet yüksek bir meslek. Misafirlerin hayal ettiği ya da yaşamak istediği tecrübeyi hayata geçirmek için çabalayan bir bölümdür concierge. Otellerde odanızı temizletmek istediğinizde kat hizmetlerini ararsınız. Restoranda kahvaltı ya da akşam yemeği servis edilir. Oda servisi misafirlere odalarında yeme içme imkânı sunan bir bölümdür. Ön büroda ise “resepsiyon” misafirlerin giriş, çıkış ve kayıt işlemleri gerçekleşir. Tabi ki sadece bunlar değil daha bir sürü işlem gerçekleşir ancak ben ilk akla gelenleri yazmaya çalıştım. Peki concierge ne yapar? Mesela bir misafir, kızının düğününde adetleri üzerine “Beyaz Fil” ihtiyacı var ise ya da otelde kalırken dalgıçlık yapmak isterse conciergeden bu taleplerini rica eder. Concierge de “memnuniyetle” diyerek işe koyulur, gerçekleştirir.
Okurlarımız bu kitabımızda concierge mesleğinin uluslararası hizmet standartlarını bulabileceklerdir. Peki ne demek oluyor bu? Yani dünyayı gezen bir turist New York’ta beş yıldızlı bir otelde kalırken aldığı concierge hizmetinin tüm standartlarını Tokyo’da ya da İstanbul’daki bir otelde de görmek ister. Bu uluslararası concierge standartlarını kitabımızda okuyucularımız ile buluşturma şansı yakaladım. Turizm otelcilik mesleğine gönül veren ya da bu meslekten geleceğini kazanmak isteyen kişilere dünya standartlarını ulaştırmak istedim.
Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
Stefan Zweig olmazsa olmazım. Zor zamanlar geçirmiş ve arkasında muhteşem eserler bırakmış bir yazar. Japon edebiyatı inanılmaz keyifli. Cuniçiro Tanizaki, Ogai Mori vb. Klasik Avrupa’dan farklı yapıları var. Onların sayesinde ışıltının değil gölgelerin daha aranan bir özellik olduğunu anlayabiliyorsunuz. Ahmet Ümit ve Andy Weir heyecan için birebir.
Ben hep çok hayal kurdum. Zaten mesleğimde hayal aleminde yaşamak gibi. Yani önünüze gelen misafir sizden ne isteyecek bilemiyorsunuz. Tekneye mi binmek ister! Konser bileti mi ister, İstanbul’dan Kapadokya’daki balon için rezervasyon mu ister bilemezsiniz. En son Kıvanç Tatlıtuğ ile döner yemek isteyen misafirim gelmişti karşıma. İşte bu durumlarda kitapların yardımları dokunuyor size. Kitap okuyan insan hayal kurar, cevap süresi hızlanır ve o zor anlarda çok hızlı “doğru” kararlar verebilir. Concierge mesleğinin asıl temeli bunlardır ve kitap okumak sizi destekler.
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
Üzerinde çalıştığım bir kitap projem yok! 4 kitap projem var.
· Concierge 1 (Uluslararası Hizmet Standartları) Yayınlandı.
· Concierge 2 (Misafir kimdir? – Uluslararası Davranışsal Standartlar)
· Concierge 3 (Tanımlanmış Görevler ve Beklenmeyen Talepler)
· Concierge 4 (Yaşanmış Concierge Anıları)
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Concierge pek bilinen bir meslek değil ancak keşfettikçe büyülendiğiniz bir deneyim. Umarım mesleğimi birçok kişiye anlatarak yeni nesillere ilham olabilirim. Teşekkür ederim.