Merhaba Nazmi Bey, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Öncelikle bana bu fırsatı verdiğiniz için size çok teşekkür ediyorum. Edebiyata verdiğiniz önemi çok önemseyerek size başarılar diliyorum. Aslen 1963 Zara doğumluyum. Anadilim Kürtçedir Alevi inancına sahibim. Nisan 1980 den beri Almanya’da yaşıyorum. Erken emekliyim.
Sizce şiir nedir? Şiirde olmazsa olmaz dediğiniz öğeler var mı?
Bence şiir bir duygu taşıyıcısıdır. Rotası da göz, kulak, beyin ve kalbe gider. İnsanın gözünde bir yazı, kulağında bir yankı, bir ses, beyninde bir şimşek ve kalbinde merhamet, sevgi ya da mücadele direncidir, hayata bağlanmaktır. Şiirde olmazsa olmaz olan sesli okunup ve çok duygu yüklenilen bir tonla seslendirilmesidir. Şiir, bütün anlamını sesle tamamlar. Yazanlardan daha çok şiirleri kıvamından okuyanlara iş düşmektedir.
Şairlik sizin için ne ifade ediyor? Öykü, deneme tarzında yazılar da yazıyor musunuz?
Benim şiir tarzıma göre şairlik dert edinmektir. Endişelendiğim sorunları, haksızlıkları görmezden gelenlere göstermek, sorunları yaratanlara da karşı duruş sergilemektir. Öykü de ilgi alanıma giriyor tabii ki. Zaten kitabımın son bölümünde öykü ve birkaç yorum yazılarım da yer almaktadır.
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Bu yolculukta size kimler destek oldu?
Aslında ben şiirleri okumayı ilkokuldan itibaren çok seviyordum ve bu böyle devam etti. Ta ki kültür derneklerinde faaliyetler yapmaya başlayınca kadar. Birçok değerli şairlerimizin şiirlerini okudukça kendim de şiir yazabilirim aslında diyerek başlamış oldum. Emekli de olunca zaman değerlendirme amacı beni şiir yazmayla buluşturdu. Yazıldığım bütün şiirlerimi önce eşime okuyordum. Yani en başta desteği eşimden aldım. Birde Denizi Boyraci dostum bana yardımcı oldu. Kendisine buradan ayrıca teşekkür ediyorum.
Geçmişten günümüze kaleme aldığınız yetmiş iki şiirinizin yer aldığı İnsan Denizi isimli şiir kitabınız Alaska Yayınları’ndan çıktı. Kitabın ismi çok ilgi çekici. Neden İnsan Denizi? Kitabınızda şiir severleri ne tür şiirler bekliyor? İpucu verir misiniz?
Kitabın ismini Alaska Yayınları önerdi, kitabımda yer alan şiirlerimden biridir. Bütün insanlar çokluk anlamındaki tabir ettiğimiz Denizi oluşturdu. Şiirin sonunda “Koçyiğit insan denizinin gemisi hiç batmasın hemi” cümlesi yer alıyor. Burada insanların umutları yok olmasın, dünyaları batmasın gibi mesajlar vermekteyim. Yani deniz insanlardır. Dünyadaki çevre sorunları, savaşlar, göçmen sorunları, tabii ki Türkiye’deki iç sorunların yoğunlukla vurgulandığı şiirler okuyacaklar.
Başucu yazar, şair ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
Çok değerli şairlerin şiirlerini okuyorum. Sabahattin Ali, Ahmed Arif, Yusuf Hayaloğlu, Adnan Yücel gibi isimler en çok etkilendiklerimdir. Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Vedat Türkali, Fakir Baykurt, Orhan Pamuk, Selahattin Demirtaş. Bu değerli şair ve yazarların eserlerini gözlerimle alıp kalbime yollayarak kendime bir tarz oluşturmuş oldum. Hümanist bir kişilik olarak sorunları fark eden ve bunların çözümlerinin de var olduğunu bilen fakat herkesin en başta yanlışa sarılmakta ısrarcı olduğunu gören biri olarak elden bir şeyin gelmediğini şiirlerimle anlatarak isyan etmeye karar verdim.
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
Şimdilik bir şey yok; zamanla bakarız ki bir öykü yollara düşmüş olabilir.
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Değerli okuyuculara şunları söylemek istiyorum. Kitap okuyan her biriniz bu okuma alışkanlığını bir başkasına bulaştırın. Bulaştırın ki kötülük hiç kimseye bulaşmasın. Tüm insanların yaşanabilir bir dünyada kardeşçe yaşamak için olmazsa olmazı olan barışı sağlama çabaları içinde olmalarını diliyorum.