Merhaba Merve Hanım, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Merhabalar ben Merve Çetin. Afyon Kocatepe Üniversitesi Yerel Yönetimler, ikinci Üniversite ise İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi mezunuyum. Kısaca hobilerim; yazı yazmak, yeni yerler keşfetmek, önemli olan her an veya olayları, hikayeleri not etmek de en sevdiğim hobilerim arasındadır. Bu yüzden hep çantamda küçük bir not defterim ve kalemliğim bulunur. Kendimi yaşıma göre olgun, sağduyulu, pozitif buluyorum ve fazla iyimserim. Bu da hayata bakış açımı olumlu yönde etkiliyor. Yaşımdan erken yaşadıklarımdan da olabilir; hayatımda yaşanan her şeyin olabilirliğini çabuk kabul eden bir yapım var. Bu yüzden olaylara daha mantıklı yaklaşabiliyorum. Fazla sabırlı ve duaya çok inanan biriyim. Beni içten ve samimi bir dua çok etkiler. Doğallıktan yanayım. Yapmacık insanlardan ışık hızında soğurum ve uzaklaşırım. Çevremdeki insanların benim samimiyetimi ve doğallığımı dile getirmeleri beni çok mutlu ediyor bu yüzden. Son olarak da herhangi bir şeye başladıysam mutlaka onu zamanında bitirmeliyim. Bu huyum bazen beni zorlasa bile yapmam gerekiyor. Siz kısaca dediniz ama ben biraz fazla uzattım kusuruma bakmayın.
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Sizi kitap yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?
Ben diğer çocuklar gibi ailem ve ninnilerle büyüyen bir prenses hiç olmadım. Benim çocukluğum hep gurbet yolu beklemekle geçti. Ailem geçimimizi sağlamak için başka diyarlara gidiyorlardı kışları. Ben köydeki okula başladığım için onlarla beraber gidemiyordum. Bu yüzden çocukluğum yalnız geçti benim. Sabahattin Ali’nin bir sözü vardır; “Ben dünyadan ziyade, kafamın içinde yaşayan bir insanım” diye. İşte bende tam bunu yaşadım o dönemler. Herkesin yeterince derdi var zaten bir de ben yük olmayayım diye kimseye bir şey isteyemezdim. Tabii o zamanlar çocukluğumun verdiği utangaçlıkla daha da içe kapanıktım. Bu yüzden hep kafamda yaşar, günlüğüme yazardım. çok günlük tutmuşluğum var benim. ilk yazılarım böyle böyle başladı. Kimseye anlatamadığım şeyleri yani aslında her şeyi günlüğüme yazardım. Büyüyünce bu içimde hep ukte olarak kalmıştı. Kendimi denemek istedim ve günlüklerimden kesitleri gerçek kurgu ne varsa düzenleyip bilgisayarıma geçirdim. Zaten arkadaşlarım da sürekli söylerlerdi sen neden bir kitap yazmıyorsun diye.. Bende yazmaya karar verdim. Hikayem bu şekilde başladı.
Bu yolculukta size kimler destek oldu?
İkinci soruda da dediğim gibi arkadaşlarım ve ailem en büyük destekçim oldular. Bir de tıkandığım zamanlarda çok kendi elimden tutmuşluğum vardır. Bu yüzden kendime de çok şey borçluyum diyebiliriz.
Pozitif mesajlar içeren ve insana yaşam enerjisi yükleyen Her Gerçek Bir Hayal İle Başlar isimli kitabınız Alaska Yayınları’ndan çıktı, tebrik ederiz. Kitabınızda okurlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor?
Öncelikle teşekkür ederim. Her Gerçek Bir Hayal İle Başlar kitabımızda okurlarımızı, sizin de söylediğiniz gibi zor ve yalnız zamanlarında onlara büyük bir yaşam enerjisi olacak. Pozitif mesajlar içermesi bu benim insanlara iyi gelmek istememden kaynaklandığı için bu yüzden hayatın sunduğu kara ve çetin günlere inat, bu durumların içinde her sabah doğan bir güneş gibi gülümsemeleri ve olumlu yönde mesajlar okuyarak kendilerine şifa kaynağı olacağına inanıyorum bu kitabın. Dertleşme havası içeren bu kitabımızın okurları sıkmadan karşılıklı sohbet halinde olduklarını ve bu yüzden kendilerini yalnız hissettirmeyecek çok güzel bir başucu kitabı olduğunu düşünüyorum. Zaten okudukların da ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır. Hatta yaşayacaklardır diyebilirim. Belki burada anlatamadığım başka sürprizlerde barındırıyor olabilir bu kitabımızın içinde.
Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
İlki Nüvide Gültunca Tulgar’dan Kendi Kutup Yıldızını Bul’dur. Bu kitap yaşama sevincini artıran öykülerle doludur. İlk lisede aldım sanırım yanlış hatırlamıyorsam. Beni çok etkilemişti. Lise dönemi bilirsiniz ki ergenlik dönemine denk geliyor ve bu dönem çok çalkantılı geçiyor çoğu genç için diye düşünüyorum. Çünkü benim için de çok zorlu yıllardı. Okulda proje bir kitap olarak okutuluyordu. Hayatıma girdiği andan bu yana başucumdan hiç ayırmadım. Çok kötü ve zorlu bir günün ardından ya da hayata karşı mücadelemde sorularımın karşılığını alamadığım zamanlarda, önce sorumu sorar sonra rastgele bir sayfasını açarım o öykülerin ve güzel cümlelerin içinden ilk denk geldiğim sözcükle kucaklaşırdım. Sanki aradığım her şeyi biliyor gibi net yanıtlar alırdım. İkinci başucu yazarım ise Reşat Nuri güntekin ve eseri Çalıkuşu hala favorilerim arasında ilk sıradadır. Eserde geçen Feride’nin hayatı yalnız geçirdiği çocukluğu, gençliği ve hayata karşı mücadeleci ruhu, huyunu suyunu kendime hep yakın bulmuşumdur bu yüzden o zor zamanlarıma çok olumlu etkiler bıraktılar diyebilirim.
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
3. kitabım daha yeni çıktığı için üzerinde çalıştığım bir kitabım şu anlık yok. Ama yeni bir kitap yazmaya başlayacak olursam, hayata geçirmek istediğim birkaç fikir var tabii ki. Bu da okurlarıma sürpriz olsun.
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Evet tabii ki. Kesinlikle kitaplara karşı önyargılı olmasınlar. Kitapları anlamak insanı anlamak gibidir. Dışına göre yargılarsan içindeki sakladığı inciden haberin olmaz. Bu yüzden yeniliklere açık olmak insana artı katar. Biz yeni tanınan yazarlara hep önyargılı yaklaşılıyor bu çok yanlış bence. Tamam sevmezsin bunu anlarım lakin saygı çok ön planda benim için. Bir de yeni çıkan Her Gerçek Bir Hayal İle Başlar kitabımı ve diğer kitaplarımı okumalarını rica ediyorum. İçinizde sakladığınız dağın altında ağlayan o küçük çocukluğunuzun başını okşayacak ve onu olduğu haliyle kabul edip sevecek cümlelerle tanışabilirsiniz belki de kitaplarımda. O yüzden birbirimizi Allah rızası için seversek çoğu engelleri aşmış olacağımızı düşünmüyorum. Yazar okur ilişkisini çok seviyorum. Umarım imza günlerinde kitabını da imzaladığım canım okurlarımdan biri de siz olursunuz. Sizi seviyorum hoşça kalın. Edebiyat Gazetesine de bu güzel söyleşi için çok teşekkür ediyorum.