Her Okurun Bir Şairlik Yönü Olmalı

Alaska Yayınlarından çıkan Çiğdem Yağmurları, Yağmur Ormanları ve Yalnız Ardıç'ın yazarı Mustafa Başıbüyük ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Merhaba Mustafa Bey, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Adım Mustafa Başıbüyük. Adımı ben koymadım. Ailem koydu. Adım Peygamber efendimizin adıdır. Atatürk'ün adıdır. Adımı hep sevdim, çok sevdim. Yaşıma gelince; şair H. Şahin "Ölüp gideceğim günün birinde, Yaşımı sormayın yaşamadım ki.’’  demiştir. İlk, orta ve liseden sonra, Akçadağ Öğretmen Okulunun fark dersleri vererek öğretmen oldum. 1973 Yılında İstanbul-Gazetecilik’ten mezun oldum. Öğretmenliği tercih ederek, Türk Milli Eğitimine 43 yıl hizmet ettim. Çocuklara hizmeti ibadet bildim. Görevi kutsal kabul ettim. Hayvanlarla, bitkilerle aram çok iyiydi. Onları çok sevdim. Onlar da beni sevdiler eminim. Tabi insanları da çok sevdim. Fakat insanların sevgisinden hep şüphe ettim, annem hariç. "Beni annem kadar kimse sevmedi. Annemi benim kadar kimse sevmedi.’’ derim. İnsanlara olan olan sevdam, hep platonik kaldı. Son bir şey; çok aşık oldum, hiçbirini söyleyemedim.

Mustafa Başıbüyük
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Sizi kitap yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?
Yazım yolculuğum bebekken başladı. Çok ağladım, çok ağıt yaktım. Okur yazar değildim, yazıp belgeleyemedim. Çocukları çok sevdim, onlara şiirler yazdım. Atatürk'ü çok sevdim, atamıza şiirler yazdım. Vatanımı, bayrağımı, şehitlerimizi çok sevdim, onlara şiirler yazdım. İnsanlarımızı, köylülerimizi çok sevdim, onlara şiirler yazdım. Maraş'ı çok sevdim, Maraşa şiirler yazdım. "Beni Maraş ettiler Maraş'ı ben ettiler. Bu bir kara sevdaymış, bırakıp da gittiler’’ 

Bu yolculukta size kimler destek oldu?

Eski kitaplarımın yayınlanmasında, kendi göbeğimi kendim kestim. 1970 ve 1980'li yıllardı. Hala yeni yeni baskıları yapılıyor. Son üç kitabımın (Yağmur Ormanları, Yalnız Ardıç, Çiğdem Yağmurları) yayınlanmasında  değerli dostum eğitimci şair yazar bestekar Celalettin Kurt'tan teknik destek aldım, sağolsun. Bu süreçte değerli yayınevim Alaska Yayınları'na da teşekkür ederim.

Sizce şiir nedir? Şiirde olmazsa olmaz dediğiniz öğeler var mı?

Şiir, M.Ö.2285-2250 yıları arasında yaşamış, Akad  kralı Tashlutum'un kızı Enheduanna’nın dizeleriyle  ilk kez tarih sahnesine çıkan, yine M.Ö. 750-700 yıllarında yaşamış Homeros'la devam eden, 18. Yüzyıl mutasavvıflarından Mevlana Celalettin Rumi ile Yunus Emre'nin samimi ifadeleri ile özdeşleşen sihirli dizelerdir. Şiirin milliyeti yoktur. Şiir evrenseldir. Şiir Rabindranath Tagore, Charles Baudelaire, Kipling’tir. Şiir Ahmet Haşim’dir, Yahya Kemal’dir. Şiir aşktır, sevdadır, ekmektir, aştır, sudur, özgürlüktür. Ben şiir yazarken hep özgürlüğü tercih ettim. Serbest şiirde olmazsa olmazım hep özgür yazmak, özgür duygunun özgür kalemle armonisini sağlamaktır.

Şairlik sizin için ne ifade ediyor? 

Şair gerçeklerin habercisidir. Şair duygunun elçisidir. Şair askların efendisidir. Şairin kaleminde hayat bulan dizeler, bir duygudan, başka bir aleme esen hisler yelidir. Şairlik duyarlılıktır, sevdadır, hatta kara sevdadır. Özellikle eğitim görevlerinde çalışan öğretmenlerden çok sayıda şair çıkmıştır.

Seçilmiş şiirlerinizin yer aldığı Çiğdem Yağmurları, Yağmur Ormanları ve Yalnız Ardıç kitaplarınız Alaska Yayınları’ndan çıktı tebrik ederiz. Kitabınızda okurlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor?

Ben şiirlerimin okurlarımızın ufkunu açacağına inanıyorum. Benim şiirlerimi okuyan bir okurumun "Ben de yazacağım, ben de şair olacağım" demesi halinde, bu benim gururumdur, bu benim özlemimdir. Halen üzerinde çalıştığım bir kitap var. Kızımla beraber, hazırlıyoruz. İçinde 30 civarında bestemiz var. Kitap öğrencilere yönelik planlanmakta. Konusu Türk ve dünya şarkıları, türküleri, marşlar ve bu bestelerin öyküleri. Ayrıca dünya klasikleri. Hayalim bu müzik kitabının, geniş bir Öğrenci kitlesine  ücretsiz olarak ulaşması olacak. Umarım başarırım Umarım gerekli desteği bulurum.

Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?

Başucu yazarım Homeros'tur. Homeros'un İlyada ve Odysseia eserlerini sık sık okurum. Charles Baudelaire'nin Kötülük Çiçekleri, Edgar Alan Poe’nin Tomerlane ve diğer şiirler ile Anabel Lee isimli eserleri, Rabindranath Tagore'nin Sessizlikte Yıka İçimi, Gitanjali İlahileri ve Sevgi Bahçesi eserleri, Rudyard Kipling'in. Adam Olmak ve Eğer isimli eserleri hayatıma yön veren, döne döne okuduğum yapıtlardır. Ahmet Haşim'i sevdim ve okudum. Yahya Kemal'i, Nazım Hikmet'i, Atilla İlhan'ı sevdim ve okudum. Kemalettin Kamu'nun "Bingöl Çobanlarını" ve "İzmir'e Tahassür’’ Cahit Sıtkı Taranca'nın "Memleket isterim" Sezai Karakoç'un "Ey Sevgili’’ Necip fazıl Kısakürek’in ‘’Şarkımız’’  ve "Anneciğim" ile "Biter" ve "Veda" Faruk Nafiz Çamlıbel’in "Çoban Çeşmesi" ile "Han Duvarları" Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın "Şam-ı Gariban"’ ile "Uçan Kuşlar" isimli şiirlerini çok sevdim, döne döne okudum. Fakat Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın sadece sanatını sevdim.. Siyasi hayatını  tasvip etmedim ve asla sevmedim. Sonunda affedildi, ıslah oldu ama ne kıymeti var...

Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?

Üzerinde çalıştığım üç kitabım var. İlki basılmamış eski şiirler ve yeni şiirler. İkincisi bir hikaye kitabım var. Son olarak, kızımla birlikte evrensel şarkı, türkü marşlarla, kendi bestelerimizden oluşan öğrenciler için Müzik kitabı.

Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Okuyucularımı seviyorum. Daha kalabalık bir okuyucu kitlesine ulaşmak istiyorum. Bence her okurun bir şairlik yönü olmalı. Çünkü şiir yazmayanlar da şiir okumakta. Çünkü insanlar kitap okumayı sevmekte. Napolyon; "Para para para." demiş yanlış. Bence; "Oku, Oku, oku." demeliymiş.

1932-2024 © Edebiyat Gazetesi
ISSN 2980-0447