Merhaba Fethiye Deniz Hanım okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder mısınız?
Ben Fethiye DENİZ; 26 yaşındayım. Üç üniversite okuyup, şu an dördüncü üniversitemdeyim. Okumayı hep sevdiğim, için her güne yeni yeniden derim. Bir filmi izlerken bile yanıma defter ve kalem alırım. Bu film bana ne öğretiyor derim. Bir ayete geçtiği gibi "her şey bir nedenden gelir." birazcık detaycıyım ben, bu da yorar insanı ancak ben yorulmuyorum. İlham kaynağım olarak doğayı ele alırım. Boş zamanlarda genelde spor ile uğraşmak, Keman çalmak ve türlü türlü branşlarda eğitim alıp kendimi geliştirmekle geçer. Yaptığım işler genelde planlı yaparım, düzenin olmadığı yerde başarının olmadığını düşünürüm. Plansız yaptığım işlerin de başarıya ulaşmadığını gördüğüm zamanlar olunca; planın ve düzenin olduğu yerde başarının var olduğunu düşünürüm. Bu ikilinin olmadığı yerde beklenilen hedef doğrultusunda olsa da gerçek başarıya ulaşılmadığını analizini görüyorum.
Her zaman kitap okumayı bir hobiden öte hayatın bir ihtiyacı olarak gördüm. Ve var olan boş zamanlarımı değerlendirmekten öte, okumanın bir ihtiyaç olduğun ve bu ihtiyaçlarının temel gereksinimini ruh ve zihnin besin kaynağı olarak görürüm. Ondan her güne, bir kitap, her geçen zamana bir sayfa sığdırma gayretine sahibim okumanın yaşı ve de cinsi olmadan, her kitap bir dünya sunar diyerekten, her türlü kitabı okuyup öğrenmemiz gerekenleri öğrenebilme gayretine sahip olmamız gerektiğini varsaydığım, için hep kitap okurum.
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misin? sizi kitap yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?
Çocukluk hayalim olun subaylık ve harbiye aşkı, beni yazı yazma itti. İlk okuldan beri şiir yazmaya başladım. Zamanla artık şiirlerin özel bir dile sahip olup, her şiirin de bir hikayesi olması tanısı ile düz yazı yazmaya ve aradan geçen beş yıldan sonra düz yazı yazma serüveninden insanlara bir bilgi, bir ışık olmak ve kendilerini basitte olsa bir cümlemde bulacaklarını kanaatini görerek kitap yazmaya başladım. Beni yazı yazma yönlendiren şeylerini yaşadığım askerlik mesleğine duyduğum sevgi ve aşkın yoğunluğu oldu. Çünkü kendimi şiirler ve yazılar ile daha iyi ifade ettiğimi hissediyordum.
Bu yolculukta size kimler destek oldu?
Başta üniversite arkadaşım Fatma Gül İŞÇİ, ailem ve yakın arkadaşlarım oldu.
Bir Harbiyeli ile Bahriyelinin imkânsız aşkını akıcı ve lirik bir dilde anlattığınız Yoldan Bir Haber isimli kitabınız Alaska Yayınları’ndan çıktı, tebrik ederiz. Kitabınızda okuyucularınızı ne gibi sürprizler bekliyor
Teşekkür ederim. Bu hikâyenin akışı yoğun ve Foça'da başlayan hikâye Barlas’ın eğitiminin bitmesi ile başlayan ayrılık ve aradan geçen iki yıl sonra Gizemin bir deniz subayı olarak İzmir'e atanmasıyla aşkın küllerinden yeniden doğmasını sağlayacak. “Bir aşk sevgiden, sabırdan, başka ne ister ki” sorusunun yanıtını verecektir sizlere. Azmin, başarını ve sabrın sonucunda yolların da insanlara sunacağı bir birlikteliğini olduğunu, verecektir, sizlere.
Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? yazarların ve kitabın hayatınızda nasıl bir etkisi oldu?
Yazdığım tür açısından kendimi gördüğüm herhangi bir yazar olmadı. Ancak hayatıma ışık tutan ve yolunda “daima ileri parolası olarak” Mustafa Kemal ATATÜRK oldu. Beni en çok etkileyip, defalarca okumaktan, bıkmadığım ve her okuduğumda bana ayrı bir şey çağrıştıran Gençliğe Hitabesi oldu. Özelikle de Gençliğe hitabe ’de yer alan Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şeriat içinde dahi vazifen Türk İstiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Sözünden yola çıkarak insanların sahip olduğu kudretin damarlarındaki asil kanda mevcut olduğunu ve bunu ancak kişilerin kendinde öngörerek hissederek yola girmeleri gerektiğini sunuyor, bizlere.
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
Hayat sürprizlerle dolu beklemede kalın.
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Umut etmekten ve hayal kurmaktan asla vazgeçmesinler, her şeyin başı umut her adımı ilki hayal ile olur. Bir kitapta geçtiği gibi “umut karın doyurmaz ama insanı ayakta tutar” Bizler her ne kadar hayal kurup da bir yol çizersek hayatın da bizlere sunacaklarının olacağını unutmamalıyız. Planlı ve düzen doğrultusun da olan insan, er ya da geç hedeflediğine ulaşır. Sadece inanmaktan ve neyi istediklerini bilmekten vazgeçmesinler. Her adım bir hayalle başlar diyerek okuyucularıma iyi okumalar size de bu keyifli röportajımızdan dolayı teşekkür ederim.