Soruyorum O Halde Varım

Edebiyat Gazetesi olarak Alaska Yayınlarından çıkan Karanlık Felsefe isimli kitabın yazarı Tunç Kılınçel ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
0

Merhaba Tunç Bey, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Merhabalar. Nasılsınız? Öncelikle ailemden bahsetmek istiyorum. Memur bir ailenin ikinci çocuğuyum. Babam emekli deniz albayı ve annemde emekli öğretmen makine mühendisidir.  Çocukluğum, bir asker çocuğu olarak çok disiplinli ve her zaman okul dışında hafta sonları dâhil dershanelerde okuyarak geçti. Sırasıyla liseden sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin askeri ve öğrenci şehri olan Gazimağusa’da bulunan Doğu Akdeniz üniversitesi İngilizce işletme fakültesinde okudum ve 2002’de üniversiteden mezun oldum. Yazmaya üniversite yıllarımda başladım ve İngilizce dilinde kompozisyonlar yazıyordum. Üniversiteden mezun olduktan sonra mezun olduğum lisans dalında yüksek lisans yapmak için Doğu Avrupa’nın eski Rus işgalinde yarım asırdan fazla kalan ve 1990'ların başında özgürlüğüne kavuşan Letonya’nın başkenti Riga’da işletme yüksek lisans programını Riga teknik okuluna bağlı Riya Yönetim okulundan 2005’da mezun oldum. İlk orada mezuniyet tezim olarak Letonya restoranları üzerinde işletme modeli tezimi kitap olarak yayındım. Daha sonra vatani görevimi 2006’da 6-1 bahriyeli er olarak tamamladım. 2007 ve 2013 arasında Rusya Saint Petersburg Şehri’nde Saint Petersburg Devlet üniversitesinde ekonomi doktorasına başladım, maddi ve sağlık nedenlerinden dolayı doktoramı bitiremeden Türkiye’ye dönüş yaptım. Sonra iş hayatım başlamış oldu. Evlendim ve iki tane dünyalar güzeli çocuğum oldu. Kısa demiştiniz biraz uzadı ve size söz veriyorum diğer sorulara kısa cevaplar vereceğim.

Tunç Kılınçel

Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Sizi kitap yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?

Yazmandaki amacım kendimi ifade etmeye çalışmamdan kaynaklanmaktadır. Çünkü sizde biliyorsunuz ülkemin vatandaşları, evlatları hanım efendileri ve beyleri biraz sabırsızdırlar. İş böyle olunca pek dinlemeyi sevmeyiz ve biri birimize kendimizi en doğru olarak sözlü ifade edemiyoruz çünkü birçoğumuzun karşımızdakinin düşüncelerini dinleyecek ne sabır var ne de karşısındakinin düşüncelerine saygısı var. Bu yüzden yazmaya ve düşüncelerimi yazarak ifade etmeye başladım. Çünkü biliyorum, daha fazla kişiye yazarak ulaşabileceğimi.  

Tanrı hakkındaki inanışı kökten değiştirmek amacıyla yazdığınız Karanlık Felsefe isimli kitabınız Türkçe ve İngilizce olarak Alaska Yayınları’ndan çıktı, tebrik ederiz. Kitabınızda okurlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor?

Buda’nın bir sözü vardır. Rusya’da doktora programında okurken Ruhani Budist hocamın öğretmen Adjan Çatri’nin bu sözü bana zamanında dediği gibi; dün geçmişim olsun ben tarihim diyorum, bugün hediyem olsun yarın da sürprizim olsun. Bu sebepten dolayı, değerli okuyucularım ve entelektüellerin “Karanlık Felsefe” sürprizini bozmak istemiyorum. 

Tanrı’ya inanan bir insanı, Tanrı’nın olmadığına nasıl ikna ederdiniz?

Amacım birilerini ikna etmek değil ki. İnanmaya devam etsinler. Bir sorun yok…

Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?

O, bu beklemediğim çok güzel “sürpriz” bir soru oldu. Elif Şafak tabii de. Önce yazar hanımın Piç kitabını, sonra Havva’nın üç kızı, araf ve Firarperest kitaplarını okudum, aklıma gelenler. Evimde JJR Tolkein’in “Middle World”- Orta Dünya tam serisi, Akaşa yayınlarından en az bir kitabını 10 kez aldığım yüzde yüz düşünce gücü ve sonra MS 2150 gelmektedir, kısaca. Neden Elif Şafak? Çünkü güçlü bir kalemi var ve tam bir edebiyat idolü ve bayan Hero (Kahraman)’dur.

Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?

Öteki âlemler Kapısı Türkiye. Proje aşamasında gelişiyorum. Bekli Karanlık Felsefe devamı olan ikinci kitabı kalem alırım. 

Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Lisede felsefe hocam bana şu öğüdü vermişti; eğer filozof olmak istiyorsan soru sormalısın. Sordukça öğrendim, öğrendikçe soruduğum sorularıma daha fazla cevapsız kalan sorular eklendi. Felsefede cevaplardan daha çok önemli olan soru sormaktır. Soruyorum o halde vardım. Lütfen soru sormaktan çekinmeyin. Sordukça öğreniyorsunuz gelişiyorsunuz…

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

1932-2024 © Edebiyat Gazetesi
ISSN 2980-0447