Merhaba Rıfat Bey, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1981 yılında ailenin yedinci çocuğu olarak Batman’da dünyaya geldim… Malumunuz bizim bölgede doğum tarihleri çok net değil. Aileler nüfus müdürlüklerine çok geç gitmektedirler. Bazen 1 ay bazen de 1 yılı buluyordu. Bende aileme doğum tarihim net mi dediğimde, 19 Mayıs Gençlik ve spor Bayramını kastederek, doğum tarihin doğrudur bir gün önce caddede törenler yapılıyor, marşlar söyleniyordu denildi. Doğum tarihim doğrudur o zaman dedim. Eğitim hayatım bir kaç yıl Malatya hariç ilk ve öğretimimi Batman’da tamamladım, üniversite ve yüksek lisansımı Dicle Üniversitesinde bitirdim… İlk görev yerim Batmanın dağlık kesimi olan Sason İlçesinin bir köy okuluydu. Sonra Batman Merkezde birçok okulda okul idareciliği, aile eğitmenliği ve Bilirkişilik görevlerini yürüttüm ve devam ediyorum. 2021 yılında ilk kitabım olan ‘Bugün Canlı Ders Var mı Hocam? ‘adlı eserim yayınlandı. Evli ve 3 çocuk babasıyım…
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Sizi kitap yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?
2020 tarihinde tüm Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs vakası ülkemizi de adeta esir almıştı. Okul müdürlüğünü yürüttüğüm Batman Kültür İlkokulu’nda, Batman ilini temsilen dönemin milli eğitim Bakanı ziya Selçuk’la canlı bağlantı gerçekleştirmiştik. Sayın bakanımız uzaktan eğitim sistemi ile ilgili bilgi verdikten sonra, 81 ilin okul müdürleri yaşanan birtakım komik trajikomik olayların olduğunu aktardılar, biz de bu konuyla ilgili biraz bilgi verdik sayın bakanımıza, sayın bakanımız da bize hitaben bu yaşanan olayları kitaplaştırmanız güzel olur dedi. Bizler de 2021 tarihinde tüm illerde yaşanan uzaktan eğitim anılarını ‘bugün canlı ders var mı hocam? ‘kitabıyla yayına koyduk kitapta komik trajikomik olayların yaşandığı, bazen güldüren bazen hüzünlendiren anıların olduğu bir eser ortaya çıkardık. Bu olaydan sonra daha fazla yazma azmi ve kararlılığı bende doğdu.
Yazarlık sizin için ne ifade ediyor?
Yazmak hiç olmadığım kadar özgür hissettiriyor. Kendimi en saf ve samimi şekilde ifade edebiliyorum ama bilinçli ama bilinçsiz okuyan insanların ruhuna dokunabildiğimi hissedebiliyorum. Bana çok şey kattı. Her yazışımda benliğim biraz daha güçlendi. Küçük küçük notlar alıyor, bunları zamanla geliştirip, eser haline getirmeye çalışıyorum… Yazarken kendimi denizde yüzüyor zannediyorum. Yazmayı kıyıya kulaç atmaya benzetiyorum her defasında.
Okurun beğenisini kazanan ‘Kelimelerin Gizemli Dünyası ‘ Dil ve Anlatım Öyküleri isimli kitabınız Alaska Yayınları’ndan çıktı, tebrik ederiz. Kitabınızda okurlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor?
Öncelikle teşekkür ederim. Uzun uğraşlar sonucu ortaya çıkan bir eser. Çocuk genç yaşlı demeden okunabilecek ve ders çıkarılacak bir eser oldu. Eserimizi üç ana başlıkta topladık. Bunlar sırasıyla, dil, söz ve konuşma her başlıkta örnek hikâyeler, deyimler, atasözleriyle kitabımızı zenginleştirdik. Kitabımdaki en iyi sürprizde; merak ettiğimiz deyimleri ve atasözlerini en yalın haliyle yorumlayıp açıklamaya çalıştık
Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
Öncelikle kısa bir süre önce elim bir hastalık neticesinde vefat eden babam, yazar Abdurrahman Fırat’ın eserleri, tarihte yaşanan zorlukları ve buna rağmen mutlu olmaya çalışan aileleri gördükçe her defasında şükrediyorum… Bir diğer eserimiz ve kendisini örnek aldığım Yazar Polat Onat…100 e yaklaşan eseri, tüm yaş kategorilerine hitap ediyor, güncel konuları içeren onlarca eseri bende yazma azmini artırıyor... Her bir eseri farklı dünyalara açılıyor adeta. Dostoyevski'nin eserleri, Cengiz Aytmatov ve Canan Tan’ın kitaplarını okur, başucumda bulundururum.
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
Evet var. Yakında siz okurlarımıza ‘Değerlerimiz’ ile ilgili bir eserle karşılarına çıkacağım. Biliyorsunuz ki, Milli ve manevi değerler, milleti ve toplumu bir arada tutan ve onları birlikte yaşatarak mutlu ve huzurlu eden varlıklardır. Yüzlerce yılın birikimi olan bu değerlerin korunması toplumun korunması anlamında gelmektedir. Değerlerinden yoksun bir toplum yok olmaya mahkûmdur. . Yeni eserimizde bunlara sıkça yer vereceğiz.
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Okumak; uygar bir topluma kavuşmamızı, kimsenin yardımı olmadan kendi ayaklarımızın üzerinde insanca yaşayabilmemizi sağlar. Akıl ve fikir dünyamızı genişletmemizi, bilimin bize sunduğu imkânlardan en iyi şekilde faydalanmamızı sağlar. İçinde bulunduğumuz karanlık denizinden çıkıp ışığın sahillerinde dolaşmamızı ve ışığın gölgesinde yaşamamızı sağlar. Kültürünüzü arttırır. Bilgili kişilerle doya doya sohbet edebilirsiniz. Tüm nesillere örnek olmuş çalışmalar yapabilirsiniz. Hayata bakış açınız değişir. Hızlı konuşma ve kendinizi daha kolay ifade edebilme yeteneğiniz artar. Okuduğumuzu anlama ve yorum yapma yeteneğimiz gelişir. Her şeyden önemlisi, kitap okumanın verdiği huzuru içinizde hissedersiniz. Geleceğin öğretmeni, belki de bir cumhurbaşkanı olabilmemizi sağlar, çünkü okuduğumuz sürece özgürüz ve bizler özgür olduğumuz sürece hayatı daha iyi yaşayabiliriz. Toplumdaki diğer insanlardan farkımız olur. İş hayatımızda, öğrencilik hayatımızda kısaca bütün yaşamımızda başarılı olmamızı sağlar.
👏👏👏
YanıtlaSilTebrikler
YanıtlaSil